Pages

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Heinz Rudolf Pagels


19 Şubat 1939 - 23 Temmuz 1988

Amerikali Fizikçi Heinz Rudolf Pagels Rockefeller Üniversitesinde yardımcı profesördür. Pagels aynı zamanda New York Bilimler Akademisi'nde Genel Müdür olarak görev aldı.

Heinz Pagels Kuantum Fiziğinin "madde gözlemlendiğinde vardır, gözlemlenmediğinde ise yoktur" prensibini kanıtlarıyla öğrendiğinde yaşadıklarını ve bir çok bilim adamı ve insan gibi bunu kabullenmekte zorlandığını Kozmik Kod(1982) adlı kitabında şöyle anlatıyor:

"Kuantum kuramının soyut matematiğinin gerçekte ne dediğini kavradığım zaman, dünya gerçekten çok tuhaf bir yer oldu. Rahatsız oldum."

"İçimizdeki bir şey kuantum kuramını anlamak istemez. Zekamızla onu kabul ederiz, çünkü matematiksel olarak tutarlıdır ve deney sonuçlarıyla uygundur. Yine de zihnimiz huzursuzdur. Fizikçiler ve başka insanların kuantum kuramını anlamakta güçlük çekişleri bana, çocukların henüz anlamadıkları bir kavramla karşılaştıkları zamanki yanıtlarını hatırlatıyor. Psikolog Jean Piaget, bu olayı çocuklarda incelemiştir. Belli yaştaki bir çocuğa, her biri farklı şekle sahip, aynı düzeyde bir sıvı ile doldurulmuş saydam kaplar gösterilirse, çocuk tüm kaplarda aynı miktarda sıvı olduğunu düşünür. Çocuk henüz, sıvı miktarını yalnız yükseklikle değil, hacimle de ilgili olduğunu anlamaz. çocuğa problemi doğru görmenin yolu açıklanırsa, çocuk genellikle bunu anlar, fakat hemen eski düşünme şekline döner. Ancak belli bir yaştan sonra, altı veya yedi yaş civarında, çocuk miktar ile hacim arasındaki ilişkiyi anlamaya başlar. Kuantum kuramını anlamaya başlayış buna benzer. Onu anladığınızı düşünmeniz ve zihninizde kuantum gerçekliğinin bir resmi oluşmasından sonra, tıpkı Piaget’ın deneyindeki gibi, hemen eski, klasik düşünme tarzına dönersiniz."

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Karl H. Pribram



25 Şubat 1919 Avusturya - 

Stanford Üniversitesi ve Radford Üniversitesi'nde psikoloji ve psikiyatri profesörü olan Pribram aynı zamanda Georgetown Üniversitesi'nde de profesördür.

Karl Pribram bilim ve felsefe dünyasında, algıyı hissedenin kim olduğu ile ilgili çok önemli arayışa şöyle dikkat çekmiştir:

"Yunanlılardan beri, filozoflar "makinenin içindeki hayalet", "küçük insanın içindeki küçük insan", vb. üzerine düşünüp durmuşlardı. "Ben" -yani beyni kullanan varlık- nerededir? Asıl bilmeyi gerçekleştiren kim? Assisi'li Aziz Francis'in de söylemiş olduğu gibi: "Aradığımız şey bakanın ne olduğudur.""

Ayrıca Karl Pribram yaptığı araştırmalar sonucunda beynin Holografik olarak çalıştığını bularak “eğer beyinlerimizdeki gerçeklik görüntüsü aslında bir görüntü değil de bir hologramsa bu neyin hologramıydı? Hakiki gerçeklik nedir? Gözlemci tarafından gözlenen ve görünüşe göre olan nesnel dünya mı,yoksa plaka / beyin tarafından kayıtlanan girişim desenleri mi?” sorusuna nesnel gerçekliğin (kahve fincanları,dağ manzaraları,sandalye masa…vb) belki de gerçekte var olmayan tınlayan engin dalga boyları senfonisinin ancak bizim duyularımıza ulaştıktan sonra bildiğimiz dünyaya dönüşen bir frekanslar ülkesi şeklinde var olduğu biçiminde cevaplandırdı. Yani beyin Karl Pribram'a göre, holografik bir evrenin içerdiği bir hologramdır.