Pages

5 Ocak 2011 Çarşamba

Richard L. Gregory


24 Temmuz 1923 - 17 Mayıs 2010

Bristol Üniversitesi, psikoloji ve nöropsikoloji profesörü Gregory görme işleminde gerçekleşen sistemleri bir mucize olarak değerlendiriyor.

Çünkü elektrik sinyalleri nasıl oluyorda görüntü olarak algılanabiliyor?

Göz ve Beyin adlı kitabında Gregory şöyle diyor:

Görme olayına o kadar alışmışız ki, çözülmesi gereken sorular olduğunun farkına varmak büyük bir hayal gücü gerektiriyor. Fakat bunu dikkate alın. Gözlerimize minik tepetaklak olmuş görüntüler veriliyor ve biz çevremizde bunları sağlam nesneler olarak görüyoruz. Retinaların üzerindeki uyarıların sonucunda nesneler dünyasını algılıyoruz ve bu bir mucizeden farksız aslında.

R.L. Gregory, Eye and Brain: The Psychology of Seeing, Oxford University Inc. New York, 1990, s.9

Görme işlemi gerçekten de mucizevi bir durumdur. Beynin içinde gören kimdir? Beyin şuursuz atomlardan oluşmuş bir et parçasıdır. Bu şuursuz atomlar nasıl olurda sinyalleri yorumlayıp görüntüyü algılar?

Gregory ayrıca göz yanılmaları ile de çok fazla ilgilenmiştir. Kendi adı ile anılan bir göz yanılması resmine şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://www.facebook.com/photo.php?fbid=279486962965&set=a.279484577965.144167.270839262965

Görme işleminin nasıl gerçekleştiğini anlattığımız yazımız:

http://www.facebook.com/photo.php?fbid=444203907965&set=a.444203682965.242497.270839262965

1 Ocak 2011 Cumartesi

Aziz Augustinius ( Aurelius Augustinius )


Aziz Augustinius ( Aurelius Augustinius )
354 - 430

Augustinus, batı düşüncesi içinde ünlü ve etkili filozoflarındandır. Kendisinden sonra modern felsefe de tartışılacak olan pek çok tartışmayı Augustinus'un yürüttüğü görülür.

Putperest bir baba olan Patricius ve Hıristiyan bir anne olan Monica’nın çocuğudur. Roma imparatorluğunda doğdu. Önceleri Kitab-ı MUkaddese inanmıyordu ve Mani dinini seçmişti. Ama 386 yılında Hıristiyanlığı kabul etmiştir.

En önemli eserlerinden biri olan İtiraflar kitabında zaman kavramını çok detaylı inceleyen Augustinius'a göre, kavradığımız ve bildigimiz Zaman ile gerçek Zaman birbirinden ayrı şeylerdir.

İnsan kavrayışı Zamanın gercekligine ulasamaz bir niteliktedir.İnsan yalnızca zamanın gecişini algılayabilir. Gecmiş zaman, gelecek zaman ve şimdiki zaman bölümlemeleri, gerçekliği olmayan, zihnimizin tasarımları olan zaman birimleridir.

Augustinus'un etkileyici bir akıl yürütmeyle Geçmiş zamanın artık varolmadığını, Gelecek zamanın ise henüz varolmadığını, elimizde kalan tek zaman olarak Şimdiki zamanında boyutlarını belirleyemediğimiz için bilemeyeceğimizi belirtir. Ölçüp birimlere ayırdığımız Zaman, geçişini algıladığımız Zaman'dır, oysa zamanın geçip geçmedigini, ya da kendisinde zamanın ne olduğunu bilmiyoruz. Zaman bizim için öncesiz ve sonrasız bir akıştır, ve bu nedenle biz bu akışın niteliğini, yönelimini, yayılımını, boyutlarını bilmeyiz; gercek zaman her zaman dışımızda kalır."

Ünlü fizikçi Stephen Hawking'te Zamanın Kısa tarihi adlı kitabında Augustinius tan şöyle bahseder:

"Zaman kavramının evrenin başlangıcından önce hiçbir anlamı yoktur. Bu noktaya ilk olarak Aziz Augustinius işaret etmiştir. Augustinius, Allah evreni yaratmadan önce ne yapıyordu diye soranlara '... zamanın, Allah'ın yarattığı evrenin bir özelliği olduğunu, ondan önce zamanın olmadığını' söylerdi. (1)

Ayrıca Augustinius tarihi yorumlarken insan topluluklarının ikiye ayrıldığını söyler. Bir grup maddeye tapar (materyalist) ve diğer grup ise Allah'a inanır. Tarih boyunca bu iki düşünce çatışmıştır der. Materyalist gruplara örnek olarak Asur ve Roma medeniyetlerini örnek verir. Allah'a inananlar olaraksa Hz.Musa ve yanındaki Yahudileri ve dönemindeki Kiliseyi örnek verir. Asur ve Roma gibi devletler yıkılıp giderler. Ancak Allah tarftarları sonunda mutlaka hakim olacaklarıdr der.


Kaynak:

1- Stephen Hawking, Zamanın Kısa Tarihi, sf 24

Ahmet Cevizci, Paradigma Felsefe Sözlüğü, 1. Baskı, Paradigma Yayıncılık, 2006.